Erdoğanın girdabı...

  • 16.04.2015 00:00

 Sanırım herkes ezberledi: 7 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "huzura ermek" için talep ettiği 400 hedefi Türk Tipi Başkanlık sistemi için gerekli. Ancak Erdoğan'ın en fanatik, "biatsa biat" diyen yandaşları dahi bunu iç geçirerek karşılıyor, hayali buluyor. 330 milletvekili, Türk Tipi Başkanlık getirecek anayasa değişikliğini referanduma götürecek çoğunluğu ifade ediyor. 276 ise tek başına hükümet kurmak, iktidarda kalmak için gerekli olan sayı. 330 daha az, 276 ise kritik bir "huzur" verecek sayın Erdoğan'a. 


Başka modeller kesmeyince düpedüz ve doğal olarak padişahlığı akla getiren "Türk Tipi neden olmasın? Bal gibi olur!" modelini gündemimize sokan Erdoğan'ın bunu istemesinin sebeb-i hikmeti belli."Prangalarından" kurtulmak istiyor. Yani yasama, yürütme, yargı erklerinin bağımsızlığı, düşünce, ifade, eleştiri özgürlüğü gibi tak deyince şak diye yerine getirilmesi önündeki engellerden kurtulmak... 

"Erdoğan'ın huzursuzluğu kendi girdabıdır ve Türkiye bu girdapta onunla birlikte debelenmek zorunda değildir..."

Mesele "demek ki memleket için böylesinin hayırlı olacağını düşünüyor" denilebilecek kadar basit değil. Çünkü sayın Erdoğan, bunu baskı altına aldığı mahkemeler, savcılar eliyle bir bir kapattırmasına rağmen ucu Bilal üzerinden kendisine dokunan, hukuk önünde hesabını vermediği rüşvet ve yolsuzluk iddialarını unutmak ve unutturmak için yapıyor. "Eski" Türkiye'den ödünç yeni "düşman" konseptleriyle devleti seferber etmesi, esir alması da bununla ilgili. Medya ve istihbarat stratejileriyle yürüttüğü algı operasyonları, gevşemesine dahi izin vermediği gerginlik ve kutuplaşma politikası da. Ancak "başkan" olursa huzura erebileceğine inanıyor. 
Fakat işler dilediği gibi gitmiyor. 

CHP, vatandaşın sorunlarına geliştirdiği çözüm önerileriyle seçim kampanyası yürütüyor. 80-90 yıl öncesinin Tek parti CHP'si üzerinden yürütülen demagojiye prim veren üslup ve tarzdan uzak durmaya gayret ediyor. "Dersim" ve "camileri ahır yaptılar" söylemleri etki ve inandırıcılığını kaybetti. 

Erdoğan ve kurmaylarını asıl dertlendiren ise HDP. Çünkü önlerine gelen anketlerde HDP'nin barajı zorladığı, hatta aştığı yazılı. Ve bu da 276'nın bile riske girmesi demek. 
HDP ile normal bir siyasi rekabet çizgisinde mücadele etmelerinde tabii ki sorun yok, haklarıdır. Ancak kirli bir siyaset güderek yapıyorlar ve yapacaklar. Birer AKP görevlisi gibi hareket eden valiler ve milletvekili dahi olmadığı halde valilerle ilişkileri koordine etmeye devam eden Efkan Ala bu yüzden devrede. Ağrı olayı yeterince açık... 

HDP'nin önünü kesmek, bir başka ifadeyle adres değiştiren milliyetçi-muhafazakar oyları tutmak için provokasyonlardan medet uman tehlikeli bir konsept devrede. HDP ve genel olarak Kürt hareketi bu "tuzağı" gördü. Halk gördü. İyi niyetle, barış ümidiyle AKP'ye oy veren Kürt seçmen de gördü. 

Barış ve çözüm, AKP ve Erdoğan'ın gözünde dilediği zaman gündeme getirip işine gelmediğinde askıya alacağı "kullanışlı" bir siyaset argümanı olabilir. Gerçekte ise insanlarımızın özlediği huzurdur. 
Erdoğan'ın huzursuzluğu kendi girdabıdır ve Türkiye bu girdapta onunla birlikte debelenmek zorunda değildir...

http://www.meydangazetesi.com.tr/erdogan-in-girdabi-makale,109.html

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Yerel Haber (www.duzceyerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar