En doğrusunu Ingiltere yaptı. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.

Corona çok ülkeyi iflasa götürecek. Eve kapanan insanlar üretemeyecek, çalışamayacak. Sınırlar kapatılacak. Girişler, çıkışlar yasaklanacak. Stoklar eriyecek. Sıkıntı başlayacak. Hayat duracak.

İngilizlere göre, Çin aşıyı bulmak zorunda. Düşük maliyetli korunma öğretileriyle yetinme kararı almışlar. Daha derin bir krize karşı paralarını en kötü güne saklıyorlar.

İyileşen hastaların virüsü ilaçla değil, güçlü bağışıklık direnciyle  yendiğini biliyorlar. Belli ki düşük çaplı eksilme ihtimalini de düşünmüşler. Yaşlıları yolculayacaklar.

Almanya şansölyesinin de bakışı farklı değil. ‘Maalesef virüse çare bulunamadı’ açıklamasının meali, ‘başınızın çaresine bakın…’

Kısa vadede koruma dışında bir seçenek gözükmüyor. Aşının bulunması aylar sürebilir. Azami dikkatle yaşamaya devam edeceğiz. Panik, olası her riski büyütmekten öte işe yaramayacak.

Dünya İran’ın feryadına kör bakıyor. İlk defa IMF’den para istediler. İlaç, maske, eldiven bekliyorlar. Mollaların günahının bedelini halk ödüyor. Amerikan ambargosunu aşamıyorlar.

James Hawel’in kehaneti gerçek oluyor. Yeni yüzyılda Dünyaya şirketler yönetecek.

Üç beş ay içinde ilacı halka serpip, tepeden bir yerden bakarak yeni komplonun planlarını yaparlar!