Son Dakika
- 18:00 - Tayyare Limanı Dergisi’nin Çevre Konulu 12’inci Sayısı Yayınlandı
- 16:29 - Özkan Gözütok Düzce Üniversitesi Kariyer Topluluğu İle Girişimcilik Kampında Bir Araya Geldi
- 07:06 - Fırtına caminin minaresini yıktı
- 06:47 - Fırtına ağacı devirdi
- 06:42 - Bariyerlere girdi
- 06:38 - Şap alarmı! Hayvan pazarı kapatıldı....
- 06:21 - MHP’de aday adaylığı süreci başlıyor
- 06:07 - İşçi de İşveren de rahat bir nefes alacak
- 11:23 - Serbay, Düzce ve Bolu’daki Öğrencilere Staj İmkanı Sunuyor
- 15:54 - Rant değil belediye yararı
Korkmaz “ Düzce’de birileri benim üzerimden operasyon yapmaya çalışıyor “
Düzce Kent Konseyi gençlik Meclisi üyelerinin düzenlediği toplantıda AK Parti Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz ile gündemi hem de gençlerin sorunları ile ilgili sohbet etme imkânı buldular. Toplantıda Düzce Üniversitesi’nin yol sorunu dile getirilirken, Rektör Şerifoğlu’nun “ Beldeye bağlı üniversite olmamız nedeniyle yol yapılamıyor” söylemini eleştiren Korkmaz, “ Biz 82 milyon lira paranızı verdik, top sahasıyla havuz yapacağınıza önce yolunuzu yapsaydın” dedi.

AK Parti Milletvekili İbrahim Korkmaz Düzce Belediyesi meclis salonunda gençlerle buluştu. Gençleri dinleyen korkmaz, özellikle üniversite yolu için sert konuşarak herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini, hiçbir kuruma verilmeyen bütçenin Düzce Üniversitesi’ne verildiğini, bu bütçeyle yolun çoktan yapılması gerektiğini vurguladı.
Korkmaz, “ Üniversite yolu konusunda herkes elini taşın altına koymalı. Kimsenin oynamadığı saha ile yüzme havuzu yapılacağına önce yol yapılsaydı. Bunlar olmasın mı olsun tabiki. Ama biz 82 milyon lira ödenek çıkarmışız. Düzce İGM’nin köyler için yol, su bütün ödeneği bile sadece 20 milyon lira. Böyle büyük miktarda bir ödenek çıkarılmışken kalkıp da yolumuz yapılmıyor diyemezsin. Konuralp Belediye Başkanı Yusuf Ercan ne yapsın zaten bir sürü borcu var. Siyasiler, İGM, Valilik, üniversite herkes elini taşın altına koymalı. Belde üniversiteyiz onun için böyle oluyor, beldeye gelmeseydiniz efendim. Biz görevimizi yaptık ödeneği çıkarttık. Çok paranız var yapın yolunuzu. Ben görevimi yaptım ancak kusura bakmayın üniversite yoluna harç döktürmek de benim işim değil ” dedi.
Bakanlar çalışacağı ekibi kendi seçiyor
Düzce Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yaşanan değişiklikle ilgili bir soruyu cevaplayan Korkmaz, Sakarya Milli Eğitim Müdürü’nün Düzce’ye gelmesiyle ilgili olarak üç milletvekilinin üzerinde anlaştığı bir isim şeklindeki bilginin yanlış olduğunu, Bakan Dinçer’in müdürleri kendi kararıyla atadığını söyledi. Korkmaz, bu konuyla ilgili konuşurken bazen basında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı ve bazı basın kuruluşlarına ateş püskürdü.
Korkmaz, “ Yazılı basın ile ilgili bir sıkıntı var. Bir kısım basın hiç konuşmadığım şeyleri yazıp hem de internet sitesine atıyor. Kendi çalıp kendi oynuyor. Ahlaksızca yazılıyor. Hepsini not ediyorum zamanı geldiğinde önlerine koyacağım. Kimse kimseye hakaret edemez. Bu yazılanlar ahlaksızlık, seviyesizlik ve şerefsizliktir ” dedi.
“Bizim Osman dalmış. 1 saat sonra da ben dalmışım”
Korkmaz, Milletvekili Osman Çakır ile birlikte mecliste uyurlarken çekilen ve ulusal basında da yer bulan fotoğrafların hikâyesini de gençlere anlattı.
Korkmaz, “Bizim Osman dalmış. Bir tek o değil ki, bir 70-80 kişi yani. Sadece bİzim fotoğrafların çıkmasının nedenini biliyorum. Yüksekte bir basın locası var. Milliyet'in bir muhabiri var, ben Osman Beyi çekerken o da beni çekiyor. 1 saat sonra da ben dalmışım. Basın mensubu için güzel bir görüntü. O da onu yakalamış. Basacağım dedi ben de 'bas' dedim.” şeklinde konuştu.
“Her gördüğünüz sakallıyı küçümsemeyin”
İran'dan örnek vererek konuşmasını sürdüren Korkmaz, “Bugün İran'a bakalım. Bildiğiniz mollalar. Sarıkla, cübbeyle geziyorlar. O sarıkla cübbeyle gezen adamlar, Yale, Harward mezunudur bilesiniz. Birkaç dil bilirler. Her gördüğünüz sakallıyı, cübbeliyi küçümsemeyin.” dedi.
“Abidik gubidik evler yapıp...”
Konuşmasına Düzce'nin mimarı yapısıyla devam eden Milletvekili İbrahim Korkmaz, Düzce’nin mimari açıdan ruhsuz bir şehir olduğunu iddia etti.
Korkmaz, “Düzce 'çok berbat bir şehir' dedim, kıyamet koptu. Muhalefet 'Düzce'ye öyle diyemezsin' diye ayaklandı. Ya arkadaş mimari olarak Düzce düzgün bir mimariye sahip mi, düzgün bir yolu var mı, çocuklarımızın oyun parkı var mı? Bunların hiçbiri yok. 'Düzce'ye hakaret ediyorsun' diyorlar. Niye hakaret edeyim. Düzce insanı daha güzel bir ortamda yaşama hakkına sahip değil mi? Bizim doğamızı kimsenin katletmeye hakkı var mı? Bizim çevremizde abidik gubidik evler yapıp, berbat, ruhsuz evler yapıp şehrimizi bize kötü göstermeye kimsenin hakkı var mı? Bu şehir mimarı açıdan ruhsuz bir şehir. Bunu düzeltmemiz lazım. Ben diyorum ki 'daha güzel şeylere layıksınız.' Düzce'yi güzelleştirmek için çalışalım.” şeklinde konuştu.
“Arkaya itmenize başta ben izin vermem”
3 vekil olarak uyum içerisinde çalıştıklarını yineleyen Korkmaz, şöyle konuştu: “Biz 3 vekiliz. Onları söylediği her söz benim, benim söylediğim her söz onların söylediği sözdür. Osman Bey ve Fevai Bey benim burada ne söylediğimi bilmiyorlar. Yazın bir sözlerin hepsini bir kâğıda, okutmadan 'imza atın' deyin atarlar. Bana getirin aynı şeyi, ben de atarım. Lütfen beni öne çıkartıp diğerlerini arkaya itmeye çalışmayın. Buna başta ben izin vermem. Biz 3 vekil teşkilatımızla Düzce'nin hizmetindeyiz.”
Akıllarınca İbrahim Hoca’yı köşeye sıkıştıracaklar
Memur-Sen’in susturulmak istendiğini, ancak ellerinde güçlü doneler olması nedeniyle susturamadıklarını söyleyen Korkmaz, yakında zamanda sansasyonel şeyler duyulacağını belirterek, “ Memursen orada gidin susturun” dedi.
Korkmaz, “ Susturamıyorlar neden çünkü Memur-Sen’in elinde güçlü doneler var. Memur-Sen üniversitenin yetkili sendikası. Akıllarınca İbrahim Hocayı köşeye sıkıştırırlarsa İbrahim Hoca Memur-Sen’i kontrol ediyor ya güya diyeceğim ki Orhan yeter beni çok yıprattılar. Memur-Sen orada gidin susturun. Parantez içinde konuşuyorum. Parantez ’de duysun bunu. Aklınız sıra benim üzerimden bir operasyon yapacaksınız. Arkadaşlar buna gücünüz yetmez. İstediğiniz kadar beni yerden yere vurun. Ben öyle her havlayana dönüp baksam başka işim olmaz. Bunlara birileri kemiklerini veriyor onlarda benim hakkımda yazıyorlar. Erbakan Hoca derdi, hadi oradan hadi oradan, bende diyorum ki, oşt oşt oşt aha da kamera ” İfadelerini kullandı.
Kaynak:Öncü TV