Hidayet Şefkatli TUKSAL
Hidayet Şefkatli TUKSAL Gazete: Serbestiyet.com

‘Şey’ edebiyatının sahiciliğe delâleti

  • 28.02.2014 00:00

 Başbakanlık tarafından asılsız oldukları yönünde çok şiddetli açıklamalar yapılsa da, sanırım ses kayıtlarını dinleyen herkes, bu kayıtların gerçek olabilecekleri yönünde kuvvetli bir kanaate sahip olmaktan kendisini alıkoyamaz. Nitekim ben de bu duygular içerisindeyim.

Bir şeyin ihtimal dahilinde olduğunu bilmek ile, kuvveden fiile çıkışına şahit olmak arasında duygusal açıdan gerçekten fark var. Hükümetin bazı üyelerinin bir takım yolsuzluklara bulaşmış olabileceği ihtimalini kabullensem bile, bant kayıtlarında dinlediğimiz türden bir rezaleti ne “Allah’tan korktuğunu” iddia eden bir başbakana, ne de onun “dindar” ailesine hiçbir şekilde konduramazdım. Ama ne yazık ki, şu andan itibaren benim için söz bitmiştir!

10 yılda ortaya çıkan fark adına arkasında durmaya devam edeceğim bir AK Parti artık yoktur; bu pislikleri nasıl temizleyeceğini bilemediğim, hem kızıp hem acıdığım ve maalesef artık yolun sonuna gelmiş olduklarını düşündüğüm siyasetçiler vardır… Erdoğan ne kadar sevilirse sevilsin, “paralel yapı” diye ne kadar bağırırsa bağırsın, sırtında bu “şey”lerin yüküyle yola devam etmesi imkânsız görünmektedir. Sahi, daha önceki kayıtlarda da, bu son kayıtlarda da, telaffuz edilmek istenmeyen kelimelerin bolluğu yüzünden ortaya bir “şey” edebiyatı çıkmaktadır ki, bu “şeyler”  konuşmaların sahiciliğine olan delâleti kuvvetlendirmektedir.

Geldiğimiz nokta benim gibi insanlar için bir “hüsran” noktasıdır. Kıymet verdiğimiz bütün referansların işlevsizleştiği, emniyetimizin suistimâl edildiği, bütün önemli kavramların içinin boşaltıldığı, her şeyin tepe taklak olduğu bir “ân”dır yaşadığımız. Sahneye baktığımızda oyun hâlâ sürüyor, bütün aktörler rollerini oynamaya devam ediyor görünüyorlar ama bence bu aldatıcı bir görüntü… İktidar, belki de ellerine aldıklarına bin pişman oldukları bir ateş topu şu anda… Elleri kavrulsa da bırakamayacakları bir ateş topu…

Mantıklı her insan gibi, böyle bir pisliğe neden bulaştıklarını, o paralara sahip olmayı“NEDEN?” istediklerini sorup duruyorum kendime. Rüşveti, yalancılığı, irtikâbı, hîleyi yasakladığına inandığım bir dinin mensubu olarak, yine aynı dinin mensubu olan birilerinin bunları nasıl yapabildiğini, nereden CEVAZ bulduğunu soruyorum kendime. Bulabildiğim tek cevap, savaş ortamlarında düşmana karşı normal zamanda caiz olmayan tutumların caiz olarak kabul edilişi geliyor. Maalesef bu “TAKTİK” diyelim, “GÜC”e talip olan Müslümanların bir noktadan sonra ayağını kaydıran bir şeye dönüşmüştür; çünkü ortada ne fiilî bir savaş hali, ne de açıkça düşman diye tanımlanabilecek birileri vardır. Bu yüzden, taktik icabı yapılan şeyleri açıklayabilecek MEŞRU BİR ZEMİN bulunmamaktadır.

Türkiye yeni bir döneme giriyor.

Zihnimde, başına gelecekleri talihsiz bir biçimde sezip acıyla terennüm eden Kemani Sarkis Efendi’nin nağmeleri dolaşıyor:

Kimseye etmem şikâyet ağlarım ben halime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbâlime
Perde-i zûlmet çekilmiş, korkarım ikbâlime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbâlime

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Yerel Haber (www.duzceyerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (15)

  • Adem Ademoğlu
    Adem Ademoğlu
    27.02.2014 16:27

    Hidayet Hanımefendi haklı tepkinizi anlayabiliyorum ancak çok geş kalınmış ve Müslümanlar değerlerinden çok şey kaybetmişlerdir. Zira Din adına siyaset yapmanın sonucu bundan başka şey olamaz,Bediüzzaman Hz.leri neden Millet partisini değil de Demokrat Partiyi öne çıkarmaya çalışmıştır şimdi anlayabildiniz mi? Ama ne yazıkki çoğu Müslüman,çoğu dindar hatta çoğu Nurcu bu meseleyi anlayamamış ve anlaşılamamıştır. Acama günümüzde Demokrat Parti neden siyaset denkleminin dışına itilmiş ve hiç bir medyada yer bulamamaktadır? işte bu manzaraları yegane sebei Demokratları siyaset dışına itilmesidir.Çıkış yolu da Demokratları yeniden siyaset sahnesine çıkarılmasından ve Dindarların Din adına siyaset yapanları değil Türk Siyasetinin makulü olan Demokratların desteklenmesinden geçmektedir bizden hatırlatılması...... ! Osman Yıldırım

  • MAİDE
    MAİDE
    27.02.2014 00:23

    ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM ÇOK MÜTİŞ VE SAMİMİ ANLATMIŞSIN...YAZDIKLARINA NOKTASI VİRGÜLÜNE KATILIYORUM..BENDE AKPYİ ÇOK DESDEKLEDİN TAKİ ŞU SON BİR AYA KADAR ...GÖZLERİMİ AÇAN RABBİME ŞÜKÜRLER EDİYORUM ŞİMDİ...AMA NASIL YILLARCA UYUTULDUM DİYE KENDİME SİTEM EDİYORUM......

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    27.02.2014 17:12

    Bir milletvekili çikti t.erdoğan için Allah’ın bütün özelliklerini üzerinde toplamış dedi. Tapınmanın boyutu bu olunca islamdan dinden bahsetmeye gerek yok bence. Bu başka bir din. Youtube da var isteyen bakabilir cübbeli Ahmet hocanın vaazı. Hani bir kadınla kaseti çıktı ya o konuda aynen şunu diyor ‘ne var bunda diyor sahabeler bile günah işlemekten muaf değillerdi ki tövbe edersin olur biter’ işte hanfendi Müslümanlık anlayışları bu. Bir diğer konu kabataştaki kadın. Bir başbakan insanların gözümün içine bakarak yalan söylüyor peki o kadın neden yalan söylemesin evet bilerek isteyerek tamamen yalan söylemesin. Bence söyler. Havuz bu kadar dolu ve büyük olunca söyler. Bir adam aile boyu yalan söylüyor malum. Kaldı ki hiç konuya değinilmedi ama bu kadını karşılayan kocası ile niye kimse görüşmedi. Neden kimse kardeşim sen karını karşıladığında üstü başı toz toprak ıslak yara bere içinde miydi türbanı kaymış mıydı çocuğun ağlıyor muydu diye sormadı onu merak ediyorum. Olay çok basit bir takım işadamlarına kıyak çekiliyor karşılığında da komisyon isteniyor. Bu kadar sıradan ve basit. Çünkü kendi zengin değil ama elinde güç var egosuna yediremiyor parasız olmayı. Yaşar bey gibi ölümlerin olmamasına askeri vesayetin bitirilmesine benim gibi sevinen ve bütün bu rezilliğe rağmen bugüne kadar destek veren insanlara şunu diyeceğim maalesef nasıl vesayet konusunda milli orduya kumpas kurdular diye ondan vazgeçtilerse PKK konusunda da çatışmaların yeniden başlayacağı ortada bakınız Paris cinayetleri ile ilgili İnternet’e düşen bilgilere durumu anlarsınız. Herkesi kandırdıkları gibi kürtleri de kandırdılar. Şehit edebiyatı yapan insanları zaten ciddiye almaya gerek yok. Iktidar uğruna gariban çocukları öldürten bir zihniyet. Kimin gerçek şehit olduğunu en iyi Allah bilir. Malum herkes kendi ölüsüne şehit diyor ya. Son olarak maalesef bu ülkenin muhalefet partisi CHP. Çağ dışı milliyetçi faşist zihniyet. Geçiniz beyler geçiniz. Bi de bu istanbulun siluetini bozan gökdelen meselesi var ki bunu ne tarih affeder ne de insanlık. Yazıklar olsun keşke milyar dolar götürsen de bu kötülüğü bu kente yapmasaydınız.

  • Özer Salman
    Özer Salman
    27.02.2014 06:34

    Demekki her "SEY" de bir hayir varmis... Herkes Her "SEYE" aldanmiyormus...

  • Ömer faruk
    Ömer faruk
    27.02.2014 01:22

    Vicdanı duru biri simanın hakikatleri haykırışıdır bu. Ve bizler şimdiye kadar nasıl kandırıldığımıza üzülüyorum. İslami duyarlılık sadece başörtüsü ve İmam-Hatip lisesine münhasırmış. Değerlerimiz nasıl da hırpalandı. Müslümanlar olarak yalanı iftirayı zulmü fitneyi hakareti rüşveti baskıyı.. Nasıl da mübah görmeye başladık. Olan bize oldu değerlerimizi yitirme noktasına geldik. Duru ve saflığımızı suistimal edildi.Kullanıldık, bizleri kendi çıkarlarına ve günahlarına payanda yaptılar. Bubaldanmışlığıma yüz bin defa tevbe ya Rabbi!

  • Bülent
    Bülent
    27.02.2014 07:27

    Bu yaşananlar bir hayal kırıklığı benim için. Zihinlerde "Müslümanlar da calarmis, hem de oncekilere rahmet okutur cinsten" anlayışını yerlestirdikleri için.

  • ayse Sivaslı
    ayse Sivaslı
    27.02.2014 06:39

    Bir insan dürüstçe duygularını ancak bu kadar güzel ifade edebilir.Allah razı olsun.İNŞAALLAH diğer kardeşlerimizinde uyanmasına vesile olur.

  • Hrac Madooglu
    Hrac Madooglu
    1.03.2014 04:33

    Hidayet Hanimi bu yazisindan dolayi kutluyorum. iste vicdan ve ahlak sahibi bir insan. Maksat Erdogani savunmaksa gerisi teferruattir deyip herseyi gormemezlikten gelen Markar Esayanlara, Hilal Kaplanlara ders olsun bu yazi. Dindar olmak insani ahlak sahibi yapmaz. Zaten "muslumanim" diyenlerin kacta kaci gercekten dindar ki? Bu ulkede gercekten dindar bir adamin politikaci olabilmesi mumkun mudur? Bu acgozlulugun bir olcusu, derecesi, siniri yok mudur? 30 milyon euro Erdogan ve ailesinin caldigi paralarin kacta kacidir? 60 yasina merdiven dayamis, 76 milyon insanin yarisinin destegi ile kocaman bir ulkeye basbakan olmus birinin, kepaze olma ihtimalini goze alarak hirsizlik, yolsuzluk yapmasini mantigim kabul edemiyor bir turlu.

  • Ali
    Ali
    3.03.2014 11:34

    Hidayet Hanım, mücrim halinize ağlayarak ne demiş oluyorsunuz? Atla it izinin karıştılmak istendiği bir zamanda ve dereyi geçerken bu tavır hangi ruh halini hatırlatır okura dersiniz? Kemani Sarkis Efendinin nağmeleriyle daha sonra kalkıp oynama ihtimaliniz olduğunu unutma! Çünki bu yazınızla saptırdığınızın dahi gafletinden gafil görünüyorsunuz. Selam ederiz abla.

  • Nermin varol
    Nermin varol
    27.02.2014 21:23

    Bir düzceli olarak yazınızı okudum sizinle gurur duydum Allah razı olsun

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    6.03.2014 11:20

    Usta!Usta!Ne diyon bu hususta!Aloo!Şeyy,Şeyin Şeyini Şey edelim Şeyler Şey olmadan Şey olsun.Şeyy yani Şeyy! #BizimUstayaGÜVENİMİZKALMADI

  • müjde dural
    müjde dural
    26.02.2014 23:36

    Hanımefendi, şimdi ah etmek, vah etmek neye yarar? Atı alan Üsküdarı geçmiş. Bütün bunların tek sebebi var o da sizin cümlenizde saklı, Aynen kopyalıyorum: “Allah’tan korktuğunu” iddia eden bir başbakana, ne de onun “dindar” ailesine hiçbir şekilde konduramazdım. İnsanları ne kadar dindar göründüklerine göre değil de, karakterlerine, dürüstlüklerine, yaptıkları işlere göre değerlendirmemek en büyük hatadır. Değil bir ülkeyi yönetecek, yıllarca yönetecek bir insan, bir öğretmen, apartman komşusu, ana, baba, eş, arkadaş, şirkete, dükkana alınacak bir çalışan seçerken, ne kadar dindar göründüğüne değil, ne kadar dürüst, ne kadar temiz karakterli, ne kadar namuslu, kişilikli, bilgili, kültürlü olduğuna göre seçmek gerekir. Bunun da adı - sizi tanımıyorum ilk kez gördüm ekşi sözlükten girdim- ama büyük ihtimalle sevmediğiniz bir kavram olsa da- laikliktir. Laiklikle yönetilen ülkelerde bir insanı bir işe seçerken ne kadar DİNDAR olduğuna bakılmaz, o işi layıkıyla yapıp yapamayacağına, dürüstlüğüne, bilgisine bakılır. Ben evime yardımcı kadın alırken de buna bakarım, iş yerime eleman alırken de...çünkü din somut bir kavramdır, görece bir kavramdır, Aleykümselam diye telefon açıyor olmak, her cuma 300 kameraman eşliğinde camiye cuma namazına gidiyor olmak, her cümlede Allah, kefen, peygamber, melek, cennet, abdest sözcüklerini kullanıyor olmak hiçbir şeyi ispatlamaz. İşte gördünüz böyle düşünmenin yanlışlığını dindardır bunlar, cumaya gidiyor, eşinin başı örtülü, bunlar hırsızlık yapmaz....gibi kriter anlamsızmış. Din Allah ile kul arasında kalmalıdır laiklik de budur. Büyüklerimizin bir lafı vardı: Hayvanın alacası dışında, insanın alacası içinde diye. Lütfen bu ülkeye iyilik yapmak istiyorsanız, insanları, yöneticileri ne kadar dindar olup-olmadıklarına (ki bunu Allahtan başka kimse bilemez)göre değil, yapacakları işi, görevi layıkıyla yapıp yapmayacaklarına, İYİ insan olup olmadıklarına, dürüst olup olmadıklarına bakarak seçmenin doğru olduğunu görün artık. Saygılarımla.

  • Nusret Yıldırım
    Nusret Yıldırım
    26.02.2014 23:12

    Yüreğinize sağlık.. Son dönemde bir çok kişinin hissettiklerini, hayal kırıklıklarını ve vicdani dönüşümü yazmışsınız

  • kubilay
    kubilay
    26.02.2014 22:15

    Bir Düzceli ve yıllarca Akp ye oyvermiş biri olarak yazdıklarınız maalesef duygularımızın tercümanı. İnsan başbakana sormadan edemiyor, değermiydi?

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    27.02.2014 17:13

    Bu ülkedeki insanların hayatını korumak, iktidara talip olan hükümetlerin asli görevidir zaten. Şehit gelmemesi ile yolsuzlukların sorgulanması mukayese edilecek şeyler değildir. Bu tablo, bu ülkede yaşayan herkes için olduğu gibi; lidere ve partiye gönül veren, düşünen insanlar için gerçek bir travmadır.

Resmi İlanlar