- 1.12.2013 00:00
Dün Diyarbakır’da (Amed), BDP’nin Gençlik Kongresi gerçekleştirildi. Kongre’de partiye bağlı eşcinsel gençler, gökkuşağı bayrağı bile açtılar. BDP’nin, özellikle de Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü gibi vekillerin, eşcinsel gruplara açıkça destek verdiklerini biliyorduk zaten. Ancak eşcinsel Kürtlerin böyle bir kongrede bayrak açmaları ile bu flörtün rengi hayli değişmiş oldu. Artık eşcinsellere dışarıdan bir güç olarak destek verilmiyor, aksine onlardan destek alınıyor hem de resmî olarak, yani içeriden bir güç olarak.
Bu iyi bir gelişme, Türkiye’nin normalleştiğini gösteriyor.
Eşcinsellerin hem şirketler hem de siyasi partiler için ne kadar iştah açıcı güçte bir tüketici kitle olduğunu, geçen yaz İstanbul’da yapılan Gay Onur Yürüyüşü’nde gördük. Koca ülkenin tek bir şehrinde, binlerce Türkiyeli LGBT (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transseksüel) bireyi İstiklal Caddesi’nde uzun bir nehir gibi aktılar.
Buna kalabalığa başka şehirlerde yaşayan eşcinselleri ve bir de kimliğini saklamayı tercih edenleri eklersek... Oooo eşcinsel nüfusunun milyona vardığını bile iddia edebiliriz... Kim bu nitelikli kitleyi değerlendirmek istemez ki...
Peki, BDP dışındaki partilerin eşcinsellerle flörtü hangi seviyede?
CHP’den başlayalım. Sorunun cevabı, geçen haftalarda, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun gerçekleştirdiği bir buluşmayla verildi. Kılıçdaroğlu, sevgili Melda Onur’un da eşlik ettiği bir toplantıda, LGBT temsilcileriyle biraraya geldi ve onlara , “Belediye meclis üyeliklerine aday olmanız hâlinde üst sıralarda yer almanızı değerlendiririz” dedi.
Bu gelişmenin anlamı şu; geçmişte eşcinsellerle flörtü insan hakları ve destek bağlamında sürdüren CHP, BDP’nin yaptığını yapıyor; bu ilişkiyi resmiyete döküyor. Onlar da eşcinsellerin desteğini kazanmak istiyor. Yani bundan böyle dış eşcinseller yok, iç eşcinseller var.
MHP’yi bir kalemde geçiyorum. Konuşmaya değmez. Peki, ya AK Parti’nin bu konudaki tutumu ne?
Aslında özellikle ulusalcılar ve bir kısım solcu kitle arasında AK Parti ve eşcinseller arasında bir çatışma olduğu inancı yaygın. Belli isimler de bu inancı pompalamaya çalışıyor. Ancak bu tümüyle uydurma, tümüyle aptalca bir manipülasyon. AK Parti dönemi eşcinsellerin en özgür olduğu dönem oldu. Gay barları AKP öncesi basılırdı; müşteriler psikolojik olarak taciz edilirdi... Şimdi ise diğer barlar ne kadar basılıyorsa, gay barlar da o kadar basılıyor. Onur yürüyüşleri çok az ülkede özgürce yapılır. Bunlardan biri de AK Parti Türkiyesi. AK Parti döneminde TV’lerden feminen gayler uzaklaştı mı... E, onlar zaten gay değiliz demiyorlar mıydı... Hiç merak etmeyin yeni jenerasyon gayler dizilerle showlarla televizyonlarda yerlerini alacaklardır.
Bir de Başbakan Erdoğan’ın sözleri var, bunu da unutmayın. Şöyle demişti: “Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yasal güvence altına alınmaları şart.” Böyle ilerici bir sözü bugüne kadar kim dedi ki... Demirel mi dedi, Ecevit mi dedi, Mesut Yılmaz mı dedi, kim?
***
Bu ülke Fethullah Gülen’ e çok şey borçlu
Fethullah Gülen’in çalışmalarını hiçbir zaman takıntı ve önyargılarımla izlemedim; mantığımla izledim. Sonuçta ben bir Aleviyim ve ne kadar kurtulmaya çalışırsam çalışayım çok duygusallaştığım bir anda, Sünnilere karşı bilinçaltımda gizlenmiş önyargılarım, kendini toparlayıp, güç kazanabilir. Ama buna izin vermedim.
Gülen hoca efendinin hayatım boyunca bana hiçbir katkısı olmadı, kendisiyle hiçbir ilişkim yok. Ancak Gülen, bu ülkede ve dünyanın diğer ülkelerinde; gençlerin, fakir fukara çocuklarının elinden tutmuş, onları okutmuş, ailelerine, insanlığa ve kendi kendilerine yararlı bireyler hâline getirmiş bir isim. Bu anlamda hakkı ödenebilecek biri değil. Belki dindar bir kuşak yetiştiriyor ama inanın o kuşak bu ülkeyi sadece güzelleştiriyor; daha üst bir seviyeye taşıyor. Çünkü zararlı insanlar değil, bilgili, eğitimli, insani terbiyesi yüksek insanlar yetiştiriyor. Ve bundan ben, Hıdır Geviş olarak da sizler de dolaylı olarak fayda görüyorsunuz.
O nedenle kavgalarımızda da kızgınlıklarımızda da lütfen bu noktayı aklımızdan çıkarmayalım.
***
Hayde yurttaş gazeteci, pamuk eller cebe
Bundan böyle medya şöyle de böyle de diye şikâyet etmek yok. Madem beğenmiyorsunuz, buyurun, kendiniz haber yapın. Yoo, hayır, şaka yapmıyorum. Vivahiba.com sonunda faaliyete geçti. Hangi siyasi görüşten olursanız olun, kim olursanız olun, dünyanın ve Türkiye’nin neresinde olursanız olun, bu siteye girip haber yükleyebilir, tepe tepe kullanabilirsiniz. Ama oradaki özgürlüğü istismar etmek yok. Unutmayın, vivahiba’nın masumiyeti sizlere emanet...
Yorum Yap