Ukrayna’nın Bitmeyen Acısı

  • 19.03.2022 23:44

Ukrayna topraklarında Zeus'un* şimşeği hiç eksik olmadı. 13. yüzyıldan 17. yüzyıl sonlarına kadar çeşitli Slav prensiplerin saldırısına uğradı. Önce doğunun istilacıları Ukrayna’nın kabusu oldu. Moğol istilasının sonucunda Ukrayna'nın komşularıyla kurduğu bölgesel birlikler, prenslikler çöktü. Ardından Avusturya , Macaristan, Osmanlı imparatorlukları ve Rus Çarlığı karşısında  birçok kez yıkım yaşadı. 

1. Dünya savaşına bölünmüş bir Ukrayna olarak girdi. İlk defa Çarlık otokrasi boyunduruğundan Bolşeviklerin taraf olduğu 1918 Brest-Litovsk anlaşmasıyla Ukrayna Halk Cumhuriyeti ilan edildi. 

Dünyada yaşanan ulusal uyanış ve devrimler Ukrayna'da da karşılık buldu. Uluslaşma süreci bu kez ideolojik tercihlerle belirlendi ve Ukrayna 1922'de Bolşeviklerin iktidarda olduğu Rusya'ya katıldı. 

II. Dünya Savaşı başladıktan sonra, 22 Haziran 1941 tarihinde Alman birlikleri, Sovyetler Birliği yani Ukrayna'yı işgal eder. 20. yüzyıl Ukrayna için yine bir işgal tarihidir. Bu dönemde, 5-8 milyon civarında Ukraynalı yaşamını yitirir; 500 bin civarında Yahudi, Naziler tarafından öldürülür. 

Ukrayna bağımsız bir ulus olması 1917 ve 1928'ler sonuna kadardır. Rusya'da iktidar değişimi Ukrayna'nın kaderini de belirler. Tahıl deposu olarak değerlendirilen ova ülkesi bu defa Stalin’nin politikalarıyla karşılaşır. Yeni bir yıkım ve acı bir tarih. 

Stalin 1929’da 'devletleştirme' 'tarımda kollektifleştirme', NEP politikaları adı altında Ukrayna’da Holomodor** uygulamasını hayata geçirir. Tahminlere göre 3,5  veya 14.5 milyon insan açlıktan yaşamını yitirir. 

Almanya'da Hitler iktidara geldikten sonra Ukrayna artık hedeftir. Hitler, Ukrayna’ya saldırıp kukla bir yönetim kurar. Ukrayna halkının bir bölümünü boşaltıp yerine Almanları yerleştirir. Lebensraum programıyla Ukrayna’da zorunlu göçler uygulanır, direnler de katledilir. Toplam ölen sayısı 5,7 milyon insandır. 

Almanya'nın yenilgisinin ardından savaş sonrası Rusya 2 milyonun üstünde Ukrayna’lıyı Nazi işbirliği gerekçesiyle kendi topraklarından sürer. Ukrayna, son olarak 1999'da Rusya’nın dağılmasıyla bağımsızlığına kavuşur. 2000'li yıllarda bu kör talihin aşılması için Avrupa Birliğiyle ilişkisini güçlendirmeye çalışır. Çünkü Ukrayna tarihi, sürgün ve istila tarihidir. 

Ukrayna dış tehditlerin etkisinden sıyrılıp içe döndüğünde ki, bu dönem 2004 yılıdır. 'Turuncu Devrimle' demokratik bir cumhuriyet olma yönünde adam atsa da bu kısa sürecektir. Rusya, Kırım'ı işgal eder, Odessa bölgesinde yine Rusya'nın desteklediği ayrılıkçılar Ukrayna’yı siyasi açıdan istikrarsızlaştırır. Kendini yalnız hisseden Ukrayna, NATO ile görüşmeye başlar. Çok doğal değil mi, özgürlüğü tatmamış bir ulusun kendine güvenli bir yer araması. 

Ukrayna'na şimdi de Rus despotu, oligarkların lideri Putin tarafından işgal ediliyor ve dünyanın gözünün içine baka baka, acımasızlığıyla bunu yapıyor. Travmalar ülkesini kuzeyin 'demir yumruğu' tarafından hizaya çekiliyor. 

Ama Putin, ummadığı direnişle karşılaştı. Zelenskiy ise, bütün dünyanın desteğini, saygısını kazandı. Ukrayna'da taş üstünde taş kalmasa da Rus emperyalizmin ve dünya emperyalist sistemin maskesini bir daha onaranmayacak şekilde indirdi. Kuzeyin 'demir yumruğu' Ukrayna halkının desteklediği direniş ateşinde eriyor ve bütün dünya buna tanık oluyor.


*: Zeus, Yunan mitolojisinde en güçlü ve önemli tanrıdır. Roma'da Jüpiter olarak da bilinir. Göklerin, şimşeklerin ve gök gürültülerinin tanrısı. 

**: Holomodor ya da Ukrayna Kırımı, 1932-1933 arasında, o dönem Sovyetler Birliği'nde, şimdiki Ukrayna ve Rusya'nın Kuban bölgesinde suni olarak yaratılan kıtlık sebebiyle yaklaşık olarak 8 milyon insanın öldüğü olaylara verilen addır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Yerel Haber (www.duzceyerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar