Mümtazer TÜRKÖNE
Mümtazer TÜRKÖNE Gazete: Zaman GAZETESİ

Yargıyı Başbakan’a bağlayınca yolsuzluklar sona erer mi?

  • 9.01.2014 00:00

 Hükümet’in dün gece Meclis’e alelacele gönderdiği HSYK’nın yapısını yeniden düzenleyen kanun teklifi, yargı erkini Adalet Bakanı üzerinden Başbakan’a bağlamayı amaçlıyor.

Tasarıdaki hükümler çok açık. Bu teklif yasalaştığı zaman Bakan, elindeki yetkilerle bütün yargı mensuplarının tek patronu oluyor. Hâkimler ve savcılar üzerinde bütün denetim bakana geçiyor. Adı üzerinde hâkimlerin ve savcıların özlük işlerini ve denetimini sağlayan bu yüksek kurul üzerinde bakan tek hâkim olunca, yargı bağımsızlığı ortadan kalkıyor ve yargı erki yürütmenin -denetim kelimesi hafif kalacak- emir ve komutasına geçiyor. Başbakan’ın “onlar atanmış kişiler” veya “onlar memur” dediği yargı mensupları, bakanın tek amir olduğu gerçek bir memur statüsüne indiriliyor. Ha yargıç ha tapu memuru; hiçbir fark kalmıyor. Bundan sonra Başbakan, Adalet Bakanı vasıtasıyla, o da HSYK’nın amiri sıfatıyla bütün soruşturmalara müdahale edebilecek. Beğenmediği yargı kararlarını değiştirmeleri için, kendi memuru olan savcılara ve yargıçlara keyfince karışacak. İsterlerse uymasınlar, kurul üyeleri hakkında disiplin işlemlerine tek başına karar veren, idarî görevlerini bir imza ile değiştiren bakanın gücüne kim direnecek?

Şayet bu önerge yasalaşırsa, kuvvetler ayrılığı prensibine veda edeceğiz. Yargı bağımsızlığı dediğimiz şey, sadece kitaplarda kalacak. Peki, bu önerinin yasalaşması ve bu yasa ile yargı bağımsızlığının bütünüyle ortadan kalkması mümkün mü?

Görünen o ki, gücü elinde tutan ve başı yolsuzluk soruşturmaları ile dertte olan Hükümet, hukuku, siyasî rekabetin can sıkıcı bir ayrıntısı olarak görüyor. Ergenekon ve Balyoz davaları için Meclis’ten alacakları destek ile bu tasarıyı hızla ve büyük sayılarla geçireceklerini düşünüyorlar. Ancak mümkün olmayan başka şeyler var.

En başta dünyanın güneş etrafında dönmesini durdurmaları lazım. Hükümet bir yolsuzluk soruşturmasını engelleyebilmek için, kesin çözüm olarak hukukun tamamını iptal etmeye çalışıyor. Yargı bağımsızlığını tamamen kaldıracak bir teşebbüsün gerçekleşebileceğini hayal edebilmek için sadece Meclis’teki AK Parti çoğunluğunun değil, daha birçok kişinin aklını peynir ekmekle yemesi lâzım.

Öncelikle AK Parti’deki işini çok iyi bilen hukukçular var. Diyelim ki sustular; bu tasarı yasalaşırsa Cumhurbaşkanı’nın aynı gün veto edip geri göndermesi galip ihtimal. Aksi takdirde, siyasî sistemin emniyet sigortası gibi iş gören cumhurbaşkanlığı makamının hiçbir değeri kalmaz. Basit bir mesele değil; kuvvetler ayrılığı prensibi ortadan kalkıyor, anayasal düzen ters-yüz oluyor ve Cumhurbaşkanı noter gibi onay veriyor. Olmaz ama diyelim ki onayladı, Anayasa Mahkemesi’nin çok gecikmeden bu kanunu iptal etmesi ve hükümete de dersini iyi çalışması için kapı gibi bir gerekçe yazması beklenir. Yoksa? Yargıçlar, hukuk devletini ortadan kaldıran bu yasama kalkışmasına sessizce onay verirlerse, artık ortada ne anayasal düzen ne hukuk ne de kendileri kalır.

Yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi, hukuk devletinin vazgeçilmezlerindendir. Kuvvetler ayrılığı prensibi, yargının yürütme ve yasamayı denetleyebilmesi içindir. Yargı bağımsız değilse, hiç kimse için hukuk ve adalet işlemez. Hukuk, devletin de demokrasinin de vazgeçilmezidir. Hukuku işletecek yargı bağımsızlığını kaybedince demokrasi de devlet düzeni de ortadan kalkar.

Türkiye’de bir erkler çatışması yaşanmıyor. Yürütme, yasamayı da seferber ederek kendisini hedef alan bir yolsuzluk soruşturmasını engellemeye çalışıyor. Bunun için yargıyı, baskı altına alıyor, yargıya karşı bir yıpratma kampanyası yürütüyor, yargının adli kolluk yetkilerini tırpanlıyor ve en nihayetinde yargı üzerinde hiyerarşik bir denetim kurmaya kalkışıyor. Nihayet, mevcut temsil yetkisi bile tartışmalı olan Adalet Bakanı’nı yargının tek amiri haline getirmek için tasarı hazırlıyor.

Orman kanunlarına boyun eğiyorsanız, hukuktan tamamen vazgeçiyorsanız mümkün. Bu kadar ilkelliğe müstahak olmak için ne kusur işledik?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Yerel Haber (www.duzceyerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar