Mümtazer TÜRKÖNE
Mümtazer TÜRKÖNE Gazete: Zaman GAZETESİ

Değişmeyen 1 Mayıs

  • 2.05.2014 00:00

 Bu sene 1 Mayıs, Regaib Kandili’ne tesadüf etti. Ortak payda arayanlara anlamlı gelebilir.

Sağ cephede sola açılan ve ortak paydalar oluşturacak kadar köklü değişiklikler vuku buldu; ancak sol cephede değişen pek bir şey yok. Sol, statükoya alternatif üretemediği sürece politikada aktör haline gelemez. Değişme ve zamana intibak etme teşebbüsü, solun hiçbir grubunda görülmüyor. Taksim ısrarı bile, ispat-ı vücut yerine muhafazakâr sağ iktidarlara kedi-fare oyunu fırsatı veriyor. Taksim’in sol için kutsal bir mekân olduğunu, 1 Mayıs’ın da kutsal zamana tesadüf ettiğini anlayışla ve saygıyla karşılayabiliriz. Ancak iktidarlar her 1 Mayıs’ı, solu toplumla karşı karşıya getirecek bir şiddet sarmalına sokmakta çok mahirler. Kilitlenen trafik, işine gidemeyen “sade” vatandaşlar ve ekranlara yansıyan şiddet görüntüleri. Yere düşen polise linç girişiminde bulunanlar da, polisi onlardan koruyan insaf sahipleri de solcu. Hangisi 2014’ün 1 Mayıs’ına damgasını vuracak?   

Kitlesel şiddet, planlı-bireysel şiddetten farklıdır. İktidar sahiplerinin hiddet ve öfke ile iş görme hakları da yetkileri de yok. Muhalif kitleler ortalığı yakıp yıkmaya başladıkları zaman yöneticilerin tek görevi cana zarar gelmesini önlemektir. İktidarın meşruiyeti, kendisine şiddet gösterecek kadar muhalif olan kesimlerin burnunun bile kanamasını önlemek için gösterdiği gayretle sağlanır. Sokak gösterilerini düzen ve asayişe yönelik bir tehdit olarak görürken, cana gelecek zararı gözden kaçırmazsınız. Londra’da yıllar önce 1 Mayıs gösterilerine şahit olmuştum. Bizim Taksim’e muadil Oxford Circus’ta her sene olduğu gibi ortalık savaş alanına dönmüştü. Alınan tedbir, dükkanların vitrinlerini günler öncesinden sunta levhalarla kaplayarak mala gelecek zararı azaltmak ve olay günü de canları korumaktan ibaretti. Bu satırları yazarken şiddet görüntülerine rağmen günü cana zarar gelmeden atlatma umudu hâlâ mevcuttu. Hükümet’in ilan ettiği mevzî olağanüstü hal, hastaneye gidecek vatandaşlar da dahil kimseye hareket imkânı vermiyor. Doğru mu? Günün sonunda ortaya çıkacak tabloya bağlı.

1 Mayıs, işçi haklarındaki gelişmenin sembolü. Emeğiyle geçinenlerin bugün sahip olduğu haklar tarihsel olarak sermaye ve güç sahiplerinden söke söke alındı. Çalışma saatleri, toplu sözleşme ve grev hakkı işçilerin ağır bedeller ödediği direnişlerle verildi. Sol bu taleplerle meydana çıkınca değişimi de tetikledi. Kurulu düzenler bu değişim taleplerini geçiştirebilmek için türlü çözümler buldular. 1917 Bolşevik Devrimi ile sosyalist bir yönetim yerine bürokratik bir diktatörlük kurulunca hakim güçler rahatladılar. Parlamenter sosyalizm bir ara formül olarak üretildi. Öbür taraftan ezilenlerin sembollerinin içi boşaltıldı. 1 Mayıs bizim gençliğimizde “bahar” ve “çiçek” bayramı olarak kutlanırdı; sonra bayram olmaktan da çıkartıldı. Kamu sektörünün güçlü olduğu dönemlerde sendikacılık kamu işçileriyle hükümet eden siyasetçiler arasındaki pazarlıklarla sınırlı kaldı. Bugün klasik anlamda işçi sınıfı da kalmadı. Mavi yakalılar değişimin itici gücü değiller artık.

Taksim, sol için önemli bir sembol. Daha çok 1977’nin kanlı mirası ile geleneğe dönüştürülmüş bu sembolün içeriği bugüne kadar pek eleştiriden geçirilmedi. Pera yani Beyoğlu, nasıl Osmanlı modern çağında içimizdeki Avrupa (daha çok Fransa ve İtalya) ise Taksim evrensel birikimin bir sembolü olarak görülüyor. Gezi Parkı’nın Taksim’de yer alması çok şey ifade etmeli.

Dünya değişti, Türkiye’yi yönetenler değişti. Jakoben-asker elitlerin yerini, yeni yetme muhafazakâr burjuvazi aldı. Dünün ezilenleri bugün iktidarda. Ama her türlü iktidardan darbeler yemiş olan solda hiç değişiklik yok. Geziciler sosyal medya ile 1999’da Seattle’da başlayan sosyal hareketler çağını Türkiye’ye getirdiler. Belki de solun değişen tek görünümü buydu.

Bu 1 Mayıs’ta, geçen yıla göre değişen bir şeyler olduğunu düşünüyor musunuz?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Yerel Haber (www.duzceyerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar