“ Değer üreten üniversite “ balonu

  • 6.08.2012 00:00

 Bugün manşet haberimizde okuyacaksınız. Düzce Üniversitesi, ÖSYM tarafından açıklanan 2012 TUS ilkbahar verilerinde Tıp Fakültelerinin mezun veren 54 üniversitesi arasında 52. Sırada yer aldı.

Sayın Şerifoğlu’nun “ değer üreten üniversite “ balonu akademik dünyada patlayarak bir yılda,  “ değerler erozyonuna uğrayan “ üniversiteye dönüştü.

Geçmiş yıllarda, tıpta uzmanlık sınavlarında üst sıralarda yer alan ve ulusal basında “ Anadolu Üniversiteleri arasında “ ezber bozdu “ manşetleriyle övgüler alan Düzce Üniversitesinde, son bir yılda neler değişti de bir anda başarı çıtası borsadaki hisse senedi piyasası gibi dip yaptı…

Cerrahpaşa, Hacettepe, Çapa gibi alanlarında ekol olmuş tıp fakültelerini geride bırakan Düzce Üniversitesine, son bir yılda hangi sihirli el değdi de her şey bir anda ters yüz oldu?

Bu başarısızlığı birileri, İbrahim Korkmaz ve Bünyamin Dikici’ye fatura ederek işin içinden sıyrılmaya çalışabilir.

Ancak, durum hiç de rektör ve avenesinin Düzce ile akademik dünyaya söylediği gibi değil.

Eldeki veriler, elimizdeki bilgi ve belgeler Şerifoğlu ve yönetiminin üniversitedeki öğretim üyelerini baskı altıda tuttuğunu gösteriyor. 

Düzce Üniversitesi Rektörlük seçimlerinden sonra, baskılar, dayatmalar ve soruşturmalar sonucu; yıllarca Düzce’de görev yapan ve alanlarında başarılı Ortopedist  Doç. Dr. Kamil Çağrı Köse, Genel Cerrah Prof.Dr. Ömer Günal, Nükleer Tıp uzmanı Doç.Dr. Mustafa Yıldırım, Gastroenteroloji  uzmanı Doç.Dr. Orhan Kocam ve Nöroloji uzmanı  Yard.Doç.Dr. Gürşen Kocama gibi  20 civarında öğretim üyesi Düzce Tıp Fakültesinden ayrılarak başka üniversitelere gitmek zorunda bırakıldılar.

 Bunun acı faturası ise eğitime yansıdı ve zarar gören Tıp fakültesinde okuyan öğrenciler oldu. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirip Uzman doktor olmak için TUS sınavına girenler önceki yıllara göre sonlarda kaldı.

Bilim yuvasında yıldırma, bezdirme mi olurmuş demeyin…

 Düzce Üniversitesi’nde  “ben yaptım, oldu” zihniyetinin nasıl her yere hâkim olduğunu, buna itiraz eden akademik kadronun anasından emdiği sütün burunlarından fitil fitil nasıl getirildiğini Düzce Üniversitesinden gitmek zorunda bırakılan öğretim üyeleri ile yaptığımız sohbetlerde anlatıyorlar zaten. Bu görüşmeleri ileriki günlerde sizlerle paylaşacağız.

Eldeki tüm bilgi ve belgeler,  bir profesörün rektör olmadan önce diğer profesörlerin meslektaşı, yol arkadaşı iken, rektör olduktan sonra “sırça köşkte”, “her şeyi en iyi bilen” e dönüştüğünü,  12 Eylül 1980 model  Kenan Evren yadigarı YÖK kanununun kendisine verdiği olağanüstü yetkilerle bilim yuvasını nasıl bir mobbing cehennemine çevirdiğini göstermeye yetiyor.

   Seçim sürecinde öğretim üyelerinin demokratik temayülleri sonucu en fazla oyu alan Bünyamin Dikici’nin rektör olarak atanması beklenirken, YÖK ve Cumhurbaşkanımızın takdirine bağlı olarak anti-demokratik bir şekilde en fazla oyu alan değil, en iyi “ oyunu oynayan “ Şerifoğlu rektör olarak atanmış,  Düzce Üniversitesi’ndeki iktidar Sayın Funda Sivrikaya Şerifoğlu’na teslim edilmiştir.

 Düzce Üniversitesi rektörlüğüne ikinci kez atanan Sayın Şerifoğlu ile etrafına topladığı reçete hırsızı Recep Özmerdivenli, Nigar Demircan Çakar ve avenesi,  rektörlük seçiminde kendilerini desteklemeyen öğretim görevlilerinin çalışmaları engellenmekte, kendilerine görev dağılımlarında iş verilmemektedir.

“ Öteki “  oldukları düşünülen öğretim üyelerinin:

Talep ettiği konferans izinleri, mesleki geziler, araştırma projesi gibi etkinliklerde bulunmaları engellenmektedir.

Çalışma odaları, laboratuarları, ameliyathane gibi olanakları ellerinden alınmaktadır.

 Düzenlemek istedikleri kongre, panel gibi etkinliklere de üniversite yönetimi tarafından hiçbir destek verilmemektedir.

 Bu öyle bir baskıdır ki… Muhalif olduğu düşünülen öğretim üyelerinin yüksek lisans öğrencileri ve doktora öğrencileriyle tez yazmaları dahi engellenmektedir. Hatta hatta kimi zaman daha da ileri gidilerek öğrenciler de yıldırılan hocaya karşı kışkırtılmakta, öğretim elemanının özel yaşantısına ilişkin gizli bilgiler öğrencilerle paylaşılmaktadır.

 
Ders dağılımlarında adalet ve uzmanlık ilkesinden uzaklaşılmaktadır. Yıldırılan öğretim üyelerinin derslerinin ellerinden alınması veya olması gerekenden daha az ders verilmesi sağlanmaktadır.

Öğretim üyeleri alan dışı derslere girmeye zorlanması, girdiği derslerin sürekli başka derslerle değiştirilmesi gibi akademik kurallara alakası olmayan davranışlar sergilenmektedir.

 Ders saatlerinin keyfiyete göre düzenlenmesi ile yandaş öğretim üyelerinin işi kolaylaştırılmakta, yıldırılmak istenen öğretim üyelerinin analarından emdikleri süt burunlarından getirilmektedir.

 Öğretim üyelerinin atanması ve yükseltilmesinde, dosyalarının, yayınlarının incelenmesi sürecinde, doçentlik sınavının ilk aşamasını oluşturan yayın değerlendirmesi ve ikinci aşaması olan sözlü sınav aşamasında görevlendirilen jürilere baskı yapılması yoluyla yıldırılan kişinin haklarının ve başarısının engellenmesi söz konusudur.

 Düzce Üniversitesi’nde mobbing, rektörlüğün bilgisi ve hatta bazen de üniversite yönetiminin yol göstericiliğinde uygulanmaktadır. Yıldırma eylemleri içinde aktif yer alan yandaşlar, yönetim sayesinde daha da güçlenmekte ezilen, hakları ellerinden alınan mobbing mağdurlarının başka üniversitelere geçmesine dahi engel olunmaktadır. Mağdurun geçmek istediği üniversitedeki yandaşlarla anında temas kurularak, her türlü karalama ve iftira kampanyaları uygulanmaktadır.

 Üniversitede adeta şu kural işlemektedir: ‘Sadece ben ve yandaşlarım yapsın, ötekiler yapmasın; ya da ben yapmıyorsam ötekiler hiç yapamasın.’ Üniversitelerde yaşanan ben ve öteki arasındaki ayrıştırma bu kadar açık uygulanmakta ve ulaştığı boyut da kabul edilemez düzeydedir.

 Araştırma görevlilerinin, doktoralarını tamamladıklarında yardımcı doçent kadrolarına atanmasında büyük bir çifte standart olduğunu, rektör ve dekanların sevmediği asistanların yıllarca bekletildiğini sanırım saatlerce anlatmama gerek yok diye düşünüyorum.

 “ Üniversiteyi yıpratmayalım “ korosuna duyurulur.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Yerel Haber (www.duzceyerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (19)

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    7.08.2012 10:03

    Eğer R-pocet bu üniversiten ayrılırsa her şey süt liman olur. Hatta seneye TUS başarısı tavan yapar. Adam gittiği yeri kurutuyor. Yalnız anlamadığım, bu adam düzceye geleli üç yıldan fazla oluyor. O zaman ekibin arası Rektörle çok iyi idi. Neden alınmasını engellemediler. Yoksa onları satışa mı getirdi.

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    7.08.2012 09:58

    sayın editör hak yiyorsunuz "sesimizi duyan var mı?" diye yazanın karakter sayısı beşyüzden fazla. Torpil mi geçtiniz. Yoksa siz mi? yazdınız.

  • yalandan kim ölmüş
    yalandan kim ölmüş
    6.08.2012 19:41

    yazınızı okuyunca gülmekten çldüm. İlahi çingirt bey. Yorumlarıda okuyunca körler sağırlar birbirini ağırlar diyaloğu olmuş bi nevi. Hatta Yılmaz Özdilin pazar günküyazısnda dediği ayda petrol var kıvamına doğru konu ilerliyor. Sayın çirgirt konuyu bilmeden sipariş üzerine yazılan yazıda çok ofsayta düşmüşsün. Tamam anladık benjaminin yıldızını parlatacan ama Düzceye çok zarar veriyorsun. Doğrulardan birkaçı Düzce tıpın TUS sonuçlarında en başarılı olduğu yıllar 2007-2009 arasıdır.

  • sesimizi duyan var mı?
    sesimizi duyan var mı?
    6.08.2012 19:35

    sayın Çingirt, Tıp fakültesinde etik kurul lağveildi. Etik kurul üyelerinin büyük çoğunluğuna soruşturmalar açıldı (yandaş olanlara açılmadı). Bilimsel araştıröa proje koordinatörlüğünde rektör yandaşlarının isimleri olmadan proje geçirmek mimkün değil. Hatta safinaz hanım, ve Adnan bey tamamlanmak üzere olan projelere kendi adlarını yazdırma zorunda bıraktılar. Üniveristede bilim bitti. Rektör eliyle bitirildi. Düzce üniversitesinin son 3 yıldır bilkimsel yayın birincisi olanlara dahi soruşturmalar açıldı. UYAN ey DÜZCE uyan, UYAN ey YÖK uyan. Düzcede feryat yükseliyor. zülüm almış başını gidiyor. Bu durum ne İbrahim beyin ne de Bünyamin beyin meselesi değildir. Hastanenin namusu Sapık bir müdüre emanet. Tıp fakültesi tescilli dolandırıcıya emanet, Rektörlük yayın hırsızlarına intihalcilere emanet, Öğretim üyeleri can çekişiyor. Bütün mazlumların hepsi Allaha emanet. HEYYY ORADAKİLER,, SESİMİ DUYAN VARMI?

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    6.08.2012 15:38

    Allah Allah 6 yıllık tıp öğreniminde başarı birden düşüvermiş. Demek ki tıp öğrencilerine her şey son yılda öğretiliyormuş. Giden hocaların dersleri de hepsi son yıl daymış. Sonuç kaçınılmaz.

  • bado badoooooo
    bado badoooooo
    6.08.2012 15:16

    bado derim tek geçerim. Süper yetenekli nereden nereyeee...

  • dershaneye gtsinler
    dershaneye gtsinler
    6.08.2012 15:12

    tus ta başarısızlarsa dershaneye gitsinler değil mi? Kimin mi dersahnesi var? var işte..herşeyi devletten beklemeyin sizde yahu..

  • mobbing
    mobbing
    6.08.2012 15:06

    kapıya düzce mobbing üniversitesi adını koymak laazım. Müracaat: rektörlük

  • La bu bado da ne yaw?
    La bu bado da ne yaw?
    6.08.2012 15:37

    Yazıp duruyonuz yazıp duruyonuz, söyleyin bahalım bu bado da neymiş? Roket le elakası neymiş? Ne cadı gazanı len orası!

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    6.08.2012 14:19

    ......... gidin akp şakşakcıları.

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    6.08.2012 13:21

    Kesin İbrahim KORKMAZ soruları çalmıştır, 52 üniversitenin öğrencilerine dağıtmıştır. amaç Düzce Üniveristesini sonuncu getirip rektörü zor durumda bırakmak. Helal olsun adama be..

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    6.08.2012 13:19

    ne biçim bir kurummuş, neresine dokunsan pislik akıyor, hani TUS da ön sıralardaydık. kendisi yayın hırsızı, danışmanı kamu hırsızı olan bir yönetimden nasıl bir başarı beklenmelidir ki?

  • 52. mi?
    52. mi?
    6.08.2012 13:18

    ali kemal hoca dekanken gerçekten özveri ile çalıştı. İşi gücü öğrencilerdi. TUS ta düzce üniversitesinden beklenmedik başarılar alınıyordu. ne oldu da D.Ü Tıp fakültesi çöktü, çöküş sürecine girdi? tüm öğretim üyelerinin hevesi kaçtı?

  • şimdi ne olacak
    şimdi ne olacak
    6.08.2012 13:17

    Şerifoğlunun basın açıklamasını merakla bekliyorum. Bence kendisi yerine safinaza yaptırmak isteyecektir bu açıklamayı. ama o da konuşma özürlü olduğundan kabul etmeyecektir. Dekan yardımcısı sabıkasıyla ilgili soru gelir diye istemeyecektir. Adnan zaten kendini zor ifade ediyor. en iyisi bir yazılı metin hazırlayıp fax çekmek. onu da sadece pusula yayınlar olur biter.

  • fazla söze ne gerek..
    fazla söze ne gerek..
    6.08.2012 13:14

    herşey ayan-beyan ortada. Sadece tıp fakültesi değil, üniversitenin heryanı bu şekilde. Orman, mühendislik, yükskokullar farklı mı? bir psikoloğun teknik bir yüksekokulun müdürü olması, bir sabıkalı sahtekarın Tıp Fak dekan yardımcısı olması, bir sapıkın hastanede müdür olmasına rağmen bu sıralama başarı sayılır.

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    6.08.2012 13:13

    Değer tüketen üniversite başlığı süper olmuş, haber her ne kadar içimizi acıtsa da durum böyle. kabulenmekten başka çare yok. Yıllarını üniversityeye vermiş öğretim üyelerinş kaçırtanlara kapak olsun.

  • bunun neresi değer üretmek
    bunun neresi değer üretmek
    6.08.2012 13:11

    Rektör Şerifoğlu, TRT deki programda "biz TUS da çok başarılıyız" diyordu. Bu haber ona kapak oldu. Hani başarı nedere, siz buna başarı diyorsanız orasın bilemem, bana göre tam bir hezimet.

  • Üniversiteli
    Üniversiteli
    6.08.2012 13:09

    Basri başkan, veysel Başkan, Sözcü Darıyerli ne diyecekler bu duruma. ÖSYM verileri ile Düzce üniversitesi yıpranıyor diye açıklama yapıp İbrahim Korkmazı mı suçlayacaklar. Asıl nedeni görmezden gelmeye devam mı edecekler? Mobbbing fırtınasının tıp fakültesinde neden olduğu bu tabloya şaşırmamak lazım. Farklı bir tablo beklemek zaten hayaldi.

  • Hepimize geçmiş olsun
    Hepimize geçmiş olsun
    6.08.2012 13:06

    üniversitemiz bir yıl içerisinde neredn nereye geldi, gözünü hırs bürümüş kindar bir kadının, şirin söylemlerle insanları kandırıp, üniversitenin dibine dinamit koyarak, havai fişek gösterisi gibi izletiyor.

Resmi İlanlar