- 27.02.2012 00:00
Bir önceki yazımda sömürüden bahsetmiştim.
Bazı okuyucu arkadaşlardan “_ aslı bozulmuş ilahi dinleri ve sultanların hegemonyası altındaki dejenere olmuş mistik bir din anlayışını ölçü alarak_asıl, dinlerin daha çok sömürdüğünü” dile getiren eleştiriler gelmişti.
Bu arkadaşların vahye bakış açıları objektif olmadığından ve olaylara bakışları derinlemesine değil yüzeysel ve sübjektif olduğundan; vahye dayalı ilahi dinleri incelemeden, hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan, tarihsel sürece ve sosyolojik sebeplere bakılmaksızın önyargıyla
İlahi dinlere ve özellikle de İslam’a düşman kesildiklerini görmekteyiz
Sömürgecilere çanak tutan ve dini kullanarak,
İnsanları sömüren her takkeli kapitalisti.Dindar sanmayalım.
Böyle sosyal adaletsizliğe izin veren İlahi bir Din olabilir mi?
Onlar Kabe’nin maketini şaşaalı villalarına koyar ,alttan ısıtmalı akordeon ve ortopedik seccadelerde namaz kılar,zekata gelince elleri titrer,huşu içinde kıldıkları namazla rablerine şükrederler….
Musa’yı severler ama firavun gibi yaşarlar.Düne kadar eleştirdikleri yöneticilerin makamlarına kendileri oturunca nemrutun zulmünü aratırlar duruma gelirler.
(istisnalar kaideyi bozmaz)
Allah’ın ayetlerini inkar edenler, peygamberleri haksız yere öldürenler, insanlardan adaleti emredenleri öldürenler var ya, onları elem dolu bir azap ile müjdele.(Al-i İmran 21.)
Andolsun ki, o sizden nice nesilleri saptırmıştır, akletmez misiniz?(Yasin 62.)
Bazı arkadaşlar Kur’an’dan (işçiyiz haklıyız ,sendika hakkımız, söke söke alırız) vs. gibi sloganik söylem ve deyimler ararlar oysa Allah c.c hiç akletmez misiniz derken. eylem, söylem ve sloganlarımızı konjuktörel sürece göre Hududullah’tan sapmadan geliştirmemiz gerekliliğini vurgulamakta ve zulme karşı koymayı mazlumun yanında olmayı emretmektedir.
Eğer bu gün din adına sömürgecilik varsa bilin ki; o din İlahi Din değildir.
Ve bu din argüman ve ritüelleri ile İlahi din olarak bilinse de bilin ki o din İlahi adaletten yoksun, Vahiy’in asıl maksadından uzaklaştırılmış, haktan hukuktan, eşitlikten, sosyal yaşamdan yoksun ve mülkiyet paylaşımını esas almayan çıkarcı bir dindir.
Ve beşeri ideolojilerle dirsek teması devam ediyor ise,
Üstat Ali Şeraiti’nin dediği gibi” Bu Din Benim Dinim Değil”dir.
Zaten sınıfsal üstünlük gözeten, İlahi bir emir olmaz.
Adı; Musevilik, İsevilik veya İslam da olsa.
İnsanlar arasında eşit bir şekilde sosyal adaleti sağlamayı emretmiyorsa; Krallra, tiranlara, tefecilere, sınıfa, soya,_ suya, sabuna dokunmuyorsa_ bu din sorgulanmalı.
Eğer her hangi bir dini sorgulamadan araştırmadan akıl süzgecinden geçirmeden içselleştirip ona göre hayatına tatbik etmiyorsa insan, gerçek manada iman etmiş olamaz.
Çünkü bu din insana babasından miras kalan tarla gibi değildir.Tarlada dikili meyve varsa meyve, ot varsa ot kalır mirasçısına. Dolayısıyla din tarlaya benzemez.
Din: Allah tarafından peygamberler aracılığı ile insanlığa ulaştırılan ilahi kanun ve vazgeçilmez bir yaşam tarzıdır. İnsanlara yaradılış gayesini ve var oluşun hikmetlerini bildirir. Ve bu emirlere göre yeryüzünde Adaleti sağlar.
Din: İnsanlara, Hak ile batılı, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı. Karunlara Haman olmayı değil. Musa’ya Harun olmayı emreder.
Bu çağlar üstü evrensel hak, özgürlük ve eşitliklerin olduğu yaşanabilir kutsal dini, sömügeciliğe alet edenler utansın ve utanacaklar da!
Yorum Yap