1968 öğrenci hareketinin önde gelen isimlerinden, 12 Eylül 1980 öncesi Maden-İş sendikası Toplu Sözleşme dairesi uzmanlarından, Son olarak Maden-İş Tarih çalışma  grubu üyelerinden Toygun Eraslan yaşamını yitirdi.

Toygun Eraslan Side'de kız kardeşinin yanında dinlenirken hastaneye kaldırılmış ve vefat etmiştir. Ailesi tarafından yapılan açıklamada,  Dün Antalya Side’de hayatını kaybeden arkadaşımız Toygun Eraslan cenazesi, yarın (17 Eylül 2014 Çarşamba) öğle vakti, Karacaahmet Şakirin Camiinde yapılacak törenden sonra Ümraniye Kocatepe Mezarlığı'nda defnedileceği belirtildi.

TOYGUN ERARSLAN KİMDİR

1943 yılında Tekirdağ Şarköy’de doğdu. Bir subay çocuğu olarak ilkokulu süç ayrı kentte, ortaokulu iki ayrı kentte okudu.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden 1969 yılında mezun oldu.

Üniversite öğrenciliği sırasında Fikir Fulüpleri Federasyonu (FKF) örgütlenmesine katıldı.

1965 yılında TİP’e üye oldu ve Eminönü İlçesi’nde siyasi faaliyet yürüttü.

1968 yılında İktisat Fakültesi Talebe Cemiyeti’ne başkan seçildi. 

İstanbul Üniversitesi’nde 12 Haziran 1968 günü başlayan işgalde dokuz fakültenin temsilcilerinden oluşan İşgal Komiteleri Konseyi’nin sözcülüğünü yaptı.

1973 Haziran ayında DİSK’e bağlı Türkiye Maden-İş Sendikası’nın Toplu Sözleşme Dairesi’ne uzman olarak girdi ve 12 Eylül 1980’e kadar görevini sürdürdü.

1979 yılında TKP’ye üye oldu. 1980 sonrasında illegal dönemde parti çalışmalarını sürdürdü.

Siyasi kimliğini açıklayarak, Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) sürecinde aktif olarak çalıştı. .

2009 yılından itibaren, Maden-İş tarihini kitaplaştırma çalışmaları yapan gurubun içinde yer aldı.

Kızı Ilgın Eraslan Yanmaz ile birlikte...

TOYGUN İÇİN YOLDAŞLARINDAN GELENLER

 Ali Vuat Vardal

TOYGUN ERASLAN

Bazı kişiler vardır kızarsınız ama seversiniz. Sevdirir kendini. Ben Toygun' a böyle baktım. Ona kızan ve sevenlerdenim. Özellikle yüce birini çok üzdüğü için çok kızdım.

1985 de tanıdım Toygun'u. Moskova eğitimlerinden birinde 4 kişiydik. Ohel - bir iskambil oyunu- oynardık bol bol. Belinden sıkıntısı vardı ona göre spor yapardı. İyi içerdi- içmesine değil çok içmesine kızardım- leblebili sarı votka içerdi orada mecburen, biz de içerdik elbet.

Sonra TBKP sürecinde TKP de ikimiz TİP ten iki arkadaş TBKP ilk ülke komitesi olarak çalıştık ve hemen hemen hep beraber olduk. Siyaset dışında ara sıra buluşur konuşurduk. En son sanırım 2010 lı yıllarda sevgili Sururi nin Şaft ında buluştuk.

Bir Peguet araba vardı, biner gezerdik. Bir de trafik kazası geçirmişti, ağırca bir kazaydı ama o arabamıydı unuttum.

Bir ekol sahibi arkadaş çevresinin de unsuruydu, bence güzeldi o çevre.

Güle güle arkadaş, üzgünüm, gözüm de yaşardı, anacağım seni zaman zaman, uzaktayım gelemeyeceğim, ama oradayım sanki.

Tezer, çocukları, yakınları ve sevenleri başınız sağolsun.

 Firuz Türker

TOYGUN ERASLAN

evlenmiş, kimle evlenmiş, nasıl evlenmiş......’ ya da ........cek falan. Sıra bize ne zaman gelecek. Gençlik aklı oralarda takılı kalır.

Yaşlandığımı nasıl anlıyorum. Kurumuş ağaçlar ormanındayım çünkü. Artık kimi dallarımda yaprak açmıyor. Çiçeklerim dersen hakeza....... Son meyvelerimi verdiğimin farkındayım. Mümkün olduğu kadar çok çiçeğin meyveye dönüşmesine çalışıyorum. Boşa gitmesinler...

Bazen güçlü bir rüzgar esiyor. Bir kütürtü duyuluyor. Yanımdan yöremden bir ağaç devriliyor sanki.

Bir eski dostu, eski partili bir yoldaşımı daha yitirmişim. Arkadaşlarım paylaşmışlar. Okudum hüzünlendim, üzüldüm. TOYGUN ERARSLAN........... Kendisiyle müşterek çalışmam olmadı. Ama insanlar arasında görünmez bağlar vardır. Herkesle kurulmaz o. İşte o bağlardan birinin koptuğunu duyduğunuzda içiniz acır.

Güle güle dostum. Huzur içinde uyu...........

Mehmet Arif

kardeşim Toygun,

sıkılmıştın biliyorum. biliyorum belki seni hayata bağlayan bütün bağlar çözülmüştü. zaman zavallı bir boyut işte. tarih bu zavallı, biçare yalnızlığın hikayesi. bırak T.K.P. yi falan, bırak gizli hayatı. gözlerimiz açık ve gülerken tanımıştık hayatı. sana söylememiştim ama, çok yakışıklı, hani şimdi yeni yetmeler diyor ya, karizmatiktin. o kadar çok "çok" var ki sana dair; çok güzeldin dedim işte nihayet; çok güzel içerdin; çok güzel briç oynardın, gülerdin gözlerinle. zaman ne komik aynı zamanda değil mi, bir çırpıda belki 50 yıl, düşünsene yarım asra varan bir merhabadır geride kalan. bilirsin bizim çocukları, hepsinden farklı tavrın vardı. şimdi bu bir yok oluşun, vedanın ardından bir güzelleme; methiye hiç değil. bırakalım bunları şimdi, uyumaya yattın, seni en son Ertan kardeşliğe, Ertan uyara veda gecesinde görmüştüm. sene belki 1990 lı yılların son yıllarıydı. kimler yoktu o gecede, boş ver en son sarıldığım sendin. gittin demek, peki öyle olsun kardeşim; hatıra bıraktın; şunu bil, bu adam yaşadıkça gülümseyen yüzünle hep sohbet edecek.