Afyonkarahisar’da cephanelikte  25 askerin şehit olmasıyla neticelenen patlamayı günlerdir konuşuyoruz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize de  acil şifalar diliyoruz.

Bu patlamayla ilgili hükümetten ilk açıklama Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’ndan geldi ve açıklamasında  'terör bağlantısı yok, kaza'  dedi. Bu açıklamaya toplumun bir kısmı şüpheyle yaklaştı ve acaba dedi.

Ülkemiz 2 aydır büyük terör olayları ile sarsılıyor. Önce Şemdinli saldırısı, CHP milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılması, BDPlilerin PKK militanlarıyla kucaklaşması, Foça saldırısı, Gaziantep saldırısı ve son olarak da Beytüşşebap saldırısı…

Afyonkarahisar’daki patlamayı televizyonda duyduğumda aklımdan geçen ilk duygu; umarım şehit yoktur ve bu olayda saldırı ve sabotaj değil kazadır şeklindeydi. Çoğu insanımızın da benimle aynı duyguyu yaşadığına inanıyorum.

Sabah gün aydınlanmaya başlarken 25 askerimizin şehit olduğu açıklandı.

Genelkurmay başkanı Necdet Özel olay yerinde incelemelerde bulunurken  çok kısa açıklama yaptı ve “Her şey ortada” dedi.

Maalesef her şey ortada…

En basitinden ihmalkarlık…

Tecrübesiz (pardon 10-15 günlük tecrübeleri varmış) askerlerle gecenin bir saatinde loş bir ortamda (pardon kamyon farıyla aydınlatma yapılmış) mühimmat taşınması oradaki rütbelilerin eşsiz birikimlerini gösteriyor.

Bu kurmay zekasıyla terör falan bitmez.

Bülent Arınç “İyi ki bu komutanlarla savaşa girmemişiz” demişti. Maalesef sayın  Arınç bir defa daha haklı çıktı.

Askerlerimizin hayatı bu kadar ucuz mu? Burada kaza risklerini hesaba katmamak  kimin işi?

Burada taşınan patates, soğan değil mühimmat. Kaldı ki insan gecenin o saatinde o şartlarda patates, soğan da taşısa düşer bir tarafını  kırar. Atalarımız “Akşamın hayrından, sabahın şerri iyidir.” demiş.

Bu olayda oradaki yetkili tüm askerler en azında “dikkatsizlik ve tedbirsizlikle (taksirle) 25 askerin ölümüne sebebiyet vermek" suçundan yargılanmalıdır.

Yıllardır profesyonel ordu tartışması yapılıyor. Bugün geçiyoruz, yarın geçiyoruz lafları yıllardır söyleniyor ama nedense bir türlü bu konuda adım atılmıyor. Nasıl ki PKK ile mücadelede 2-3 ay eğitim alan askerin hata ise aynı askerlerin mühimmat taşıma-depolama vs tehlikeli işlerde kullanılması hatadır.

İşini iyi bilen 5 kişi işi bilmeyen 50 kişiden daha iyidir.

Buraya kadar yazdıklarımız olayın kaza ihtimali üzerineydi.

Diğer bir seçenek daha var.

O da Sabotaj ihtimalidir. Bu ihtimal kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Bakanın ilk günden olayın kaza olduğunu beyan etmesi herkesi tatmin etmemiştir.

PKK’lı askerler daha önce komuta kademesine fare zehirli kahve vermişlerdi. Bu olayı Genelkurmay eski başkanı Doğan Güreşte doğrulamıştı.

Afyonkarahisar’daki olay istihbarat örgütlerinin de işi olabilir.

Son söz olarak en kısa zamanda profesyonel orduya geçilmelidir ve de olayın sorumluları şeffaf bir şekilde yargılanmalıdır. Olay Uludere, savaş uçağı gibi sürüncemede bırakılmamalıdır.

Umarız olay sabotaj değil kazadır…

Kalın sağlıcakla…